Dark Mode Light Mode

Yaşlı Hemingway ve çocuk

Hemingway, oğlu Gregory’yi on iki yaşındayken üvey annesinin naylon çoraplarını denerken yakaladı. Acayip öfkelendi. Birkaç gün konuşmadılar.
Hemingway ve oğlu Gregory, Küba'daki Club de Cazadores'teFotoğraf: John F. Kennedy Presidential Library and Museum, Boston.

Ernest Miller Hemingway, hakikaten muhteşem bir hayat yaşadı.

Liseden sonra muhabirlik yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nda İtalya Cephesi’nde ambulans şoförüydü. Bir havan topuyla ağır yaralanmasına rağmen görevini bırakmadı.

Savaşta yaşadıklarını Çanlar Kimin İçin Çalıyor‘u yazarken kullandı. 1954’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Bugün, Amerikan edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak anılıyor.

Üç kez evlendi. Boksa, doğaya ve avcılığa düşkündü. İki uçak kazasından sağ kurtuldu. Birçok ülke gezdi. Romancı Morley Callaghan, onun hakkında şöyle diyordu:

“Onun doğruyu mu söylediğinden yoksa hayal gücünün inşa ettiği efsaneye kendini mi kaptırdığından asla emin olamayız.”

Hemingway erkek olmakla gurur duyardı. Bu konudaki şakalara ya da hakaretlere hiç tahammülü yoktu. Dostlarıyla sözlü, hatta kimi zaman fiziksel tartışmalara girmekten çekinmezdi.

Fotoğraf: Wikipedia

Tüm bu tavırlarına karşın Hemingway’in çocukluğunda bir kız gibi yetiştirilmiş olması da şaşırtıcı.

Opera sanatçısı annesi Grace Hall Hemingway, doğacak çocuğunun, büyük kızı Marceline’e arkadaşlık edecek bir kız olmasını istiyordu. Ernest doğduğundaysa, devamlı bir hayal kırıklığı yerine net bir karar aldı: Onu bir kız gibi büyütecekti. Saçlarını taradı, kız giysileri giydirdi ve Hemingway’i komşularına ‘Ernestine’ diye tanıttı.

Ernest Hemingway’in bebekliği | Fotoğraf: Wikipedia

Bu durumun Hemingway’in kaç yaşına kadar sürdüğü bilinmiyor, ancak onun erkekliğe atfettiği önemin kökleri de burada aranabilir gibi duruyor.

Hemingway, büyüyüp ‘adam’ olduğunda çocuklarını da kendi kafasındaki ‘ideal erkek’e göre yetiştirmek istedi. Üç oğlu arasında gözdesi, en küçükleri Gregory’di. Hemingway’in maço tavırlarını paylaşması dışında, iyi bir atlet ve iyi bir atıcıydı.

Fakat oğullar babalarının kaderini bazen olduğu gibi bazen de tam tersi şekilde yaşadığından mıdır nedir, sonraları Gregory’nin cinsiyet kimliğiyle ilgili çatışmaları başladı.

Kasım 1946. Ernest Hemingway ve oğulları Patrick ve Gregory, kedileri Good Will, Princessa ve Boise ile | Finca Vigia (Hemingway’in evi), San Francisco de Paula, Küba. Fotoğraf: Ernest Hemingway Photograph Collection, John F. Kennedy Presidential Library and Museum, Boston.

Hemingway, Gregory’yi on iki yaşındayken üvey annesinin naylon çoraplarını denerken yakaladı. Acayip öfkelendi. Birkaç gün konuşmadılar. Sonunda sadece şunu söyledi:

Gigi, biz garip bir kabileden geliyoruz, sen ve ben.

İki yıl sonra Hemingway’in eşi Mary’nin iç çamaşırları kayboldu. Herkes hizmetçiden şüphelendi, Mary kadını azarladı. Ancak çamaşırlar, on dört yaşındaki Gregory’nin yatağının altından çıktı.

Kendisini azarlayan babasını pek dinlemedi bu sefer. Konuşma sırası ondaydı:

Giysi işi benim asla kontrol edemediğim, temelde çok az anladığım ve çok utandığım bir şey. Daha önce bu konuda yalan söyledim, özellikle de sevdiğim insanlara, çünkü öğrenirlerse beni bu kadar sevmeyeceklerinden korktum.

Gregory, on dokuzundayken Jana Rhodes’la tanıştı. Birbirlerini seviyorlar mıydı bilinmez fakat Rhodes hamileydi. Hemingway’in karşı çıkmasına rağmen evlendiler.

Beş ay sonra, baba-oğul ilişkilerini geri dönülmez biçimde sarsacak bir olay yaşandı. Gregory, Los Angeles’ta bir sinema salonunun kadınlar tuvaletine kadın kıyafetleriyle girdiği için tutuklandı. Annesi Pauline hemen yanına gidip medyanın haberi yaymasını engellemeye çalıştı. Hemingway o sırada Havana’daydı. Haberi veren Pauline’le gece boyu tartıştılar. Biyografi yazarı Michael Reynolds’a göre o akşamki konuşma suçlamalara, suçlamalar küfürlere, küfürler de geri dönülemez yanlış anlaşılmalara dönüştü.

Ertesi sabah saat dört sularında Pauline hipertansiyondan öldü.

Hemingway, Pauline’in ölümünden Gregory’yi, Gregory’yse babasını sorumlu tuttu. Yıllarca görüşmediler. Gregory bir süreliğine Afrika’ya gidip avcı çıraklığı yaptı. Tam on sekiz fil öldürdü. Ama aynı babası gibi alkol problemleri olduğundan avcı lisansı alamadı.

Tıp eğitimi almayı denedi, ancak geçmişi ve alkolden hekimlik lisansını da alamadı.

1960’ta babasına uzun ve acı bir mektup yazdı. Annesinin ölümüne dair suçluluk hissettiğini, yine de sorumluluğun kendisinde olmadığını, asıl sorumlunun babası olduğunu söyledi.

Hemingway ertesi yıl kendini öldürdü. Gregory, bir kez daha ebeveynlerinden birinin ölümüyle boğuşmak zorunda kaldı.

Gregory altmışlı yaşlarında cinsiyet değiştirdi. Ameliyata girdi, artık ‘Gloria’ ya da kızının ismi olan ‘Vanessa’ diye anılıyordu.

24 Eylül 2001’de siyah kokteyl elbisesiyle bir partiye katıldı. Sarhoş değildi. Öncesinde kendisiyle kadın olarak tanışmamış birçok arkadaşıyla sohbet etti, mutlu görünüyordu. Ertesi gün tutuklandı. Miami-Dade Kadın Gözaltı Merkezi’nde tutuldu ve beş gün sonra orada öldü.

Add a comment Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Post

Salman Rüşdi: Yapay zeka komik bir kitap yazarsa yandık

Next Post

Gurbette büyük bir yazara dönüşmek: James Joyce